top of page

Şirketlerin Birleşmesi, Bölünmesi ve Tür Değiştirmesi: Vatandaş Açısından Ne İfade Eder?

  • gurlekhukuk
  • 31 Ağu
  • 8 dakikada okunur

Şirket birleşmesi ve sonuçları: Şirketlerin birleşmesi, en az iki ticaret şirketinin tek bir şirket haline gelmesidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre birleşme ya devralma şeklinde birleşme (bir şirket diğerini devralır, bünyesine katar) ya da yeni kuruluş şeklinde birleşme (iki veya daha fazla şirket birleşip yepyeni bir şirket kurar) yoluyla olur. Birleşme gerçekleştiğinde devrolunan (birleşen) şirket veya şirketler infisah eder (sona erer) ve ticaret sicilinden silinir; malvarlıkları bir kül halinde devralan şirkete geçer (TTK m.136 vd.). Bu açıdan birleşme, bir küçülme değil, şirketlerin bir araya gelerek büyümesi veya yeniden yapılandırılmasıdır.


Örneğin A şirketi ile B şirketi birleşip yoluna A olarak devam ediyorsa, B tüm malvarlığıyla A’ya katılır; B’nin hissedarları A’nın hissedarı olur; B tüzel kişiliği biter. Alacaklılar açısından devralan şirket, devrolunanın tüm borçlarından sorumlu hale gelir (TTK m.153/1). Yani vatandaşın B şirketinden alacağı varsa, birleşme sonrası alacağını A şirketinden talep edecektir; A tüm borçları üstlenir. Hissedarlar (ortaklar) açısından ise, belli bir değişim oranı ile hisse takası yapılır: Devrolunan şirketin ortaklarına, devralan şirketten paylar verilir.


Örneğin B’nin her 1 payına karşılık A’da 0,5 pay verilecek şeklinde bir oran belirlenir. Böylece birleşme sonucu devrolunan şirketin ortakları, devralan şirkette ortak haline gelirler. Birleşme, şirket ölçeklerinin büyümesi, sinerji sağlanması, pazar payı artışı gibi ekonomik gerekçelerle yapılır ve yasal prosedürleri vardır: Yönetim organları birleşme sözleşmesi hazırlar, genel kurullar onaylar, gerekli ise rekabet kurumu izni alınır, nihayet ticaret siciline tescil ile birleşme hukuken tamamlanır (TTK m.146-152 birleşme sözleşmesi ve rapor detaylarını düzenler). Vatandaş açısından birleşme, genellikle iki tanıdık markanın tek çatı altına gelmesi olarak gözlemlenir.


Örneğin iki banka birleşirse, biri diğerinin şubesi haline gelir; müşteriler yönünden değişen pek bir şey olmaz, sadece hesapları devralan bankaya geçer. Yine iki şirketin birleşmesi, çalışanların devralan şirkete geçmesi anlamına gelir; iş sözleşmeleri aynen devam eder (TTK m.178, işçinin devralan şirkette çalışmaya devam edeceğini düzenler). Birleşmenin en önemli hukuki sonucu, devrolunan şirketin malvarlığının külfetleriyle birlikte intikali ve devrolunan şirketin ortadan kalkmasıdır. Bu, kanunda “evleviyet ilkesi”yle açıkça belirtilmiştir: Birleşmeyle devralan şirket, devrolunanın malvarlığını bir bütün halinde devralır; devrolunan şirketin borçları ve alacakları, davaları, sözleşmeleri vs. devam eder. Kısaca “A, B’yi yuttu, B yok oldu, A büyüdü” diyebiliriz.


Birleşme sonrası pay sahiplerinden bazıları birleşmeye katılmak istemeyebilir veya hisseleri oransal olarak değişeceği için tatmin olmayabilir; kanun, ayrılma akçesi öngörme imkanı tanır (TTK m.140): Birleşen şirketler, hissedarların bir kısmına yeni şirkette pay vermek yerine nakit ödemeyle ortaklıktan çıkarılmalarını kararlaştırabilir. Bu, genelde küçük hissedarları tasfiye etmek için kullanılabilir. Yine de, TTK m.141’e göre devralan şirket sermayesini, devrolunan ortaklarının haklarını koruyacak düzeyde artırmak zorundadır. Yani kimse birleşme yüzünden pay kaybına uğratılmamalıdır. Alacaklıların korunması da kritiktir: TTK m.157, birleşmeden sonra alacaklıların 3 ay içinde talep ederlerse devralan şirketten alacaklarına teminat isteyebileceklerini, alacaklarının tehlikeye düşeceği anlaşılıyorsa teminat gösterilmezse borcun ödenmesi gerektiğini düzenler. Bu, alacaklıları rahatlatır; zira genelde devralan şirket güçlü olduğundan problem olmaz, ama yine de alacaklılar ilan yoluyla birleşmeden haberdar edilip korunur.


Şirket bölünmesi: kısmi ve tam bölünme: Bölünme, bir şirketin malvarlığını tamamen veya kısmen bölerek başka şirketlere devretmesi sürecidir. Tam bölünmede bir şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve en az iki yeni şirkete (veya mevcut diğer şirketlere) devredilir; bölünen şirket sona erer. Kısmi bölünmede ise şirketin sadece bir kısmı ayrılır, kalan kısım şirket bünyesinde devam eder. Örneğin X A.Ş. tam bölünmeyle Y ve Z şirketlerine dönüşebilir; X infisah eder, Y ve Z X’in devamı niteliğinde farklı alanlara odaklanır. Kısmi bölünmede ise X’in bir iş kolu Y’ye devredilir, X kalır. Bölünme, büyük konglomeratların yeniden yapılanmasında kullanılır; örneğin bir şirket bankacılık ve sigorta işi yapıyorsa, bölünüp bankacılık kısmı bir tarafa, sigorta kısmı diğer tarafa aktarılabilir. Bölünmede de çalışanların, alacaklıların hakları korunur. TTK m.175 vd. bölünmeyi düzenler; alacaklılar yine ilan yoluyla çağrılıp 3 ay içinde teminat talep edebilirler (TTK m.174). Bölünmede devralan her şirket, kendisine geçen malvarlığından birinci derecede sorumlu, diğer bölünen şirketler ise ikinci derecede (müteselsil) sorumlu olurlar (TTK m.175). Bu demektir ki, alacaklı kendi alacağı hangi kısma aitse öncelikle o kısmı devralan şirketten ister; alamazsa diğerinden talep eder. Bölünen şirketin ortakları, bölünme sonucunda birden çok şirkette pay sahibi olabilir veya bazılarına nakit karşılığı çıkartılabilir. Kanun, her ortağın haklarının korunmasını emreder; payları ve hakları, bölünme nedeniyle zayıflamayacaktır (TTK m.191). Ortak, kendisine verilen yeni pay oranını adaletsiz buluyorsa iki ay içinde dava açabilir (TTK m.191). Bölünmenin vatandaş yönünden anlamı, genellikle kurumsal restrüksiyonlarda hissedar veya alacaklı konumundaki kişileri etkiler. Örneğin siz bir şirketin ortağı olarak hisse senedi taşıyorsunuz; şirket bölündüyse, artık belki elinizde iki ayrı şirkete ait hisseler olacak. Veya bir şirketten alacaklısınız; bölündüyse borcunuzu hangi parçadan alacağınızı bilmeniz gerek. Yasa bu hususları plan ve raporlarla netleştirir: Bölünme planında hangi varlık ve borcun hangi şirkete geçeceği listelenir (TTK m.167, 169).


Sıradan vatandaşa en somut etkisi, belki marka değişimi veya hizmet sunucusunun farklılaşması olabilir: Bir telekom firması ikiye bölündüyse, sabit hat ve mobil hat işleri farklı şirketlere gidebilir, siz mobil abone olarak artık yeni firmanın müşterisi olursunuz ama sözleşme koşullarınız değişmez, devren devam eder.


Tür değiştirme:

limitedten anonim şirkete dönüşüm örneği: Tür değiştirme, bir ticaret şirketinin hukuki türünü değiştirmesi; örneğin bir limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi veya bir kollektif şirketin limited şirkete dönüşmesi gibi yapısal değişikliklerdir. Bu işlemde şirketin tüzel kişiliği devam eder, sadece hukuki formu değişir (TTK m.180 ve devamı). Yani bir limited şirket anonim şirkete dönerken, malvarlığı aynen durur, pay sahiplerinin sorumluluk durumu yeni türe uydurulur, şirket ticaret sicil numarası bile aynı kalabilir sadece unvan eki değişir, vb. Örneğin “ABC Ltd.Şti.”, “ABC A.Ş.” haline gelir; ortaklarının payları artık anonim şirket hissesi olur (hisse senedi çıkarabilir). Tür değiştirmede temel ilke TTK m.183’te yer alır: “Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunur”. Yani, kimsenin şirketteki oranı azalmayacak, oy hakkı vs. genel itibariyle yeni yapıda da eşdeğer olacak. Örneğin limitedde %40 payı olan ortak, anonimde de sermayenin %40’ına sahip olur. Tabii limitedte oy hakları bazen farklı olabiliyordu ama anonimde esas sermaye payı kadar oy olur, bu gibi teknik farklılıklar olabileceği için kanun “yoksun paylara eşit değerde pay verilmesini” vs. öngörür. Limited’ten anonim’e geçişte ek sermaye gerekebilir (çünkü anonim şirket asgari sermaye 50.000 TL, limited 10.000 TL); eğer limited sermayesi düşükse arttırılır. Tür değişimi kararı, limitedde tüm ortakların onayıyla, anonimde genel kurulun yüksek nisapla kararıyla alınır (TTK m.189). Ticaret siciline tescille tür değişikliği hüküm ifade eder.


Neden tür değiştirilir? Limitedler az ortaklı ve daha basit yapı, anonimler daha prestijli ve halka açılabilir yapıdır; büyüyen limitedler anonim şirkete dönerek hisse senedi basabilir, yatırım alabilir. Tersi de olur: Küçülen anonimi limite dönüştürüp yükümlülükleri azaltmak isteyebilirler. Tür değişiminde veraset, intikal, sözleşmeler aynen devam eder, sanki aynı şirket sürüyormuş gibi. Bu nedenle çalışanlar, alacaklılar için de bir değişiklik olmaz; şirket aynı şirket (TTK m.180/2, tür değiştirme de birleşme gibi halefiyeti sağlar). Örneğin siz XYZ Ltd. çalışanısınız, şirket A.Ş. oldu; işvereninizin hukuki türü değişti ama iş sözleşmeniz, haklarınız aynı devam eder. Keza şirkete borcunuz veya alacağınız varsa, borç yine aynı tüzel kişiliğedir, siz belki fark bile etmezsiniz sadece faturalarda “A.Ş.” yazmaya başlar. Kanun, tür değiştirmede de alacaklılara çağrı yapılmasını düzenler (TTK m.189 ve m.191 birleşik uygulanarak), fakat tür değişimi genelde alacaklılar için risk teşkil etmediğinden daha sorunsuzdur. Örneğin limited şirket ortaklarının sorumluluğu şirket borçlarından zaten sınırlıydı, anonim olunca da sınırlı; yahut kollektif şirket (ortağın sınırsız sorumlu olduğu) limitede dönüşürse, bu alacaklılar için belki riskli olabilir ama kanun öngörmüş: TTK m.194, bu tür sorumluluk değişimlerinde eski ortakların 3 yıl süreyle eski sorumluluklarını devam ettireceğini belirtir. Yani alacaklılar korunur.


Vatandaş açısından somut bir tür değiştirme örneği: Diyelim bir kooperatif (tüzel kişilik) var, iş bitince site yönetimi vs. için anonim şirkete dönüşüyor. Kooperatif üyesiydiniz, şimdi hissedar oldunuz. Bu, haklarınızı etkilemez, sadece yeni yapı Ticaret Kanunu’na göre idare edilir. Ya da kendi aile şirketiniz var limited, iş hacmi büyüdü, anonim yapıp belki dış ortak alacaksınız. Bu tür bir değişim, günlük işleyişe dokunmaz, arka planda hukuki form değişir ama muhasebe, sözleşmeler, mülkiyet aynen sürer. Unutmamak gerekir ki, tür değiştirme bir nev’i şirketsel evrimdir; bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi gibi, aynı organizma kalır ama formu değişir. Bu süreçte TTK m.189 gereği yönetim organı bir tür değiştirme planı ve yeni şirket sözleşmesi hazırlar, genel kurula sunar; tüm prosedürler yerine getirilip tescil olunca yeni türe geçilir. Genel kurul kararına karşı memnun olmayan ortak, eğer hakları korunmamışsa iptal davası açabilir (TTK m.191). İki ay içinde açılan dava birleşme/bölünme/tür değiştirme işlemini geçersiz kılmaz ama mahkeme düzeltilmesi gereken bir durum varsa halledilmesini emredebilir.


Ortakların ve alacaklıların haklarının korunması: Her üç yapısal değişiklikte (birleşme, bölünme, tür değiştirme) kanun, ortakların pay ve haklarının korunmasını, alacaklıların da alacaklarının güvencede olmasını emredici şekilde düzenlemiştir. Örneğin bir anonim şirketle limited birleşirse, anonim ortakları daha korunaklı, limited ortakları sınırsız sorumlu olmaz; hepsi yeni yapıda anonim devam edeceği için eşitlenir. Alacaklılar için de hem ihbarlar yoluyla haberdar olma hem de talep halinde teminat alma imkanı TTK’da mevcuttur (m.157, m.174). Ayrıca çalışanlar, bayiler, müşteriler gibi diğer menfaat sahipleri de çoğunlukla sözleşmelerin devri yoluyla yeni yapıda hizmet almaya devam ederler. Örneğin Banka A, Banka B’ye devrolundu; Banka A’nın müşterisi olan bir vatandaş, hakları ve borçlarıyla Banka B’ye geçti. Yeni IBAN numarası belki değişti ama mevduatı, kredi borcu B’de aynen sürer, hukuken değişen bir şey yoktur. TTK m.158, şahıs şirketi ortaklarının kişisel sorumluluğu hususunda eski sorumlulukların 3 yıl devam edeceğini belirler (örneğin kollektif şirket LTD olduysa, eski ortaklar 3 yıl eskisi gibi borçlardan sorumlu). Bu da alacaklı korumasıdır. Müşteriler yönünden, örneğin bir telekom şirketi ikiye bölündüyse belki abonelik sözleşmeniz devredildiğini size bildirirler (KVKK gereği de bilgilendirirler), siz aynı tarifeye yeni şirkette devam edersiniz.


Ticaret siciline tescil ve sonuçları: Yapısal değişiklikler (birleşme, bölünme, tür değiştirme) ancak ticaret siciline tescille hukuken geçerli hale gelir (TTK m.189, 191, 192). Tescil anı, değişikliğin yürürlüğe girdiği andır. Ticaret sicil gazetesinde ilan edilir; böylece üçüncü kişiler durumdan haberdar olur. Örneğin birleşme 1 Temmuz’da tescil olduysa, devrolunan şirket o tarihte infisah etmiş sayılır ve tüm hak ve borçlar devralan şirkete o an geçer. Sicil tesciliyle beraber, malvarlığı geçişi için ayrıca ferağ vb. gerekmez; tapu kaydı otomatik devralan şirkete geçer (başvuru üzerine güncellenir). Tescil, yapı değişikliğini kesinleştirir; ondan önce iptal davası açılabilir ama tescil sonrası iptal davası ancak şekil eksiklikleriyledir (TTK m.192). Tescilden sonra usulde eksik varsa mahkeme giderilmesini sağlar; tescil geri alınmaz (TTK m.192/3). Yani ilan olundu, herkes 2 ayda dava açmadıysa, artık kimse “benim hakkım yendi, iptal edilsin” diyemez. Bu da işlemlerin güvenliği içindir. Sonuçta vatandaş açısından, şirketlerin birleşme, bölünme, tür değiştirmesi kurumsal hayatın olağan bir parçasıdır. Büyük firmaların logosu değişir, unvanı değişir, belki bir başka firma ile birleşir; bizler çoğu zaman hizmet almaya devam eder, sadece şirket isimlerinin değiştiğini fark ederiz. Hukuken, haklarımız ve borçlarımız genellikle etkilenmez çünkü halefiyet ilkesi işler: Yeni gelen şirket eskisinin devamıdır. Örneğin iki GSM operatörü birleşse, tarife aynı kalır sadece faturanızı artık tek firmadan alırsınız. Bankalar birleşince hesap numaraları belki birleştirilir. Bu süreçlerde yasal düzenin amacı, şeffaflık ve hakların korunmasıdır. Bu nedenle işlemler önceden Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir, şirketler müşterilerine/çalışanlarına duyurur.


Vatandaşın bilmesi gereken en önemli husus, eğer hissedarsa (yatırımcı) bu değişikliklerin bazen hisse senetlerini bölünebileceği veya değiş tokuş edileceğidir; eğer alacaklıysa, kimin muhatap olacağının net olduğu ve alacağının güvencede olduğudur. Yapısal değişiklikler ekonomide verimlilik ve esneklik sağlar, hukuk da bunu kolaylaştırırken ilgili tarafları (ortak, alacaklı, çalışan, vs.) mağdur etmemeye çalışır. Dolayısıyla, şirketlerin birleşme, bölünme veya tür değiştirmesi genel olarak vatandaş için endişe kaynağı olmamalı; mevcut hak ve yükümlülüklerin devrinin bir yoludur. Tabii, pratikte örneğin birleşen bankada belki şube kapatmaları olabilir, bölünen şirketin bir departmanı taşınabilir, vb. operasyonel değişiklikler yaşanabilir. Ama hukuki açıdan sözleşmeler aynen devam eder.

Son olarak, bu yapısal değişikliklerin hepsi ticaret siciline tescil edildikten sonra hüküm doğurduğu için, bu konularda bilgi almak isteyen bir vatandaş, ticaret sicili kayıtlarına bakarak (örneğin şirketin birleşme ilanı var mı) süreci takip edebilir. Ticaret Sicil Gazetesi online olarak yayınlandığı için, filanca şirketin bir başkasıyla birleştiğini, yeni unvanını, sermayesini oradan öğrenebilir. Bu da kurumsal şeffaflığın parçasıdır.


Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

 

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

 

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

 

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

 

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

 

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

 

Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page