top of page

Arabuluculuk Anlaşmasının İcrası: Anlaşma Tutanağı Ne Zaman Mahkeme Kararı Gibi Olur?

  • gurlekhukuk
  • 10 saat önce
  • 4 dakikada okunur

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağının Hukuki Niteliği: Arabuluculuk, taraflar arasındaki bir uyuşmazlığın mahkemeye gitmeden veya dava sırasında bir arabulucu yardımıyla çözülmesidir. Süreç sonunda taraflar anlaşmaya varırsa bir anlaşma tutanağı düzenlenir ve bu belge taraflar ile arabulucu tarafından imzalanır. Peki bu anlaşma tutanağı, bir mahkeme kararı (ilâm) gibi icra edilebilir midir? Genel kural olarak, tek başına arabuluculuk tutanağı ilâm niteliğinde (mahkeme hükmü gücünde) değildir. O, tarafların yaptığı bir sözleşme gibidir. Ancak Türk hukukunda yapılan yeni düzenlemelerle, bazı şartlar altında arabuluculuk anlaşma belgelerine doğrudan icra edilebilirlik özelliği kazandırılmıştır.


Avukatların İmzaladığı Anlaşma (İlam Niteliğinde Belge): Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 ve Avukatlık Kanunu m.35/A uyarınca, tarafların ve vekilleri olan avukatların birlikte imzaladıkları arabuluculuk anlaşma tutanağı, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilâm niteliğinde belge sayılır. Yani eğer anlaşma sırasında her iki tarafın da avukatı varsa ve anlaşma belgesi hem taraflar hem avukatları hem de arabulucu tarafından imzalanmışsa, bu belge tıpkı bir mahkeme kararı gibi doğrudan icra takibine konulabilir. Bu durumda ayrıca mahkemeye gidip onay almanıza gerek yoktur. İcra ve İflas Kanunu m.38’e göre de mahkeme huzurunda yapılan sulhlar veya kanunun ilam saydığı belgeler ilamların icrası hükümlerine tabidir. Avukatların imzaladığı arabuluculuk anlaşması da bu kapsamdadır. Örneğin işçi ile işveren arabulucuda anlaşıp tutanağı avukatlarıyla imzaladılarsa, işçi o tutanağı doğrudan icra dairesine verip sanki mahkeme kararıymış gibi icraya koyabilir.


Avukatsız (Sadece Tarafların) İmzaladığı Anlaşma: Taraflar arabuluculukta avukat bulundurmamışlarsa veya vekilleri yoksa, yaptıkları anlaşma metni ancak mahkemeden alınacak “icra edilebilirlik şerhi” ile ilam gücünde olur. HUAK m.18/2’ye göre, taraflar anlaşmaya vardıklarında arabuluculuk tutanağının icra edilebilirlik şerhini isteyebilirler; dava açılmadan önce ise bu talep arabulucunun bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden yapılır, dava sırasında ise davanın görüldüğü mahkemeden istenir. Mahkeme, anlaşma içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığına bakar (örneğin suç teşkil eden, kamu düzenine aykırı bir madde var mı kontrol eder) ve uygunsa “icra edilebilirlik şerhi” verir. Bu şerhi içeren anlaşma belgesi artık ilam niteliğinde belge sayılır (HUAK m.18/2). Yani mahkeme onayı alındıktan sonra doğrudan icraya konabilir. Bu prosedür genelde kısa ve çekişmesiz yargı işidir; mahkeme dosya üzerinden inceleyerek şerh verir. Özellikle aile hukukunda (nafaka, velayet gibi) anlaşmalar varsa duruşmalı inceleme yapılabilir, ama ticari veya iş uyuşmazlığı gibi konularda evrak üzerinden karar verilir.


Ne Zaman Mahkeme Kararı Gibi Olur?: Özetlemek gerekirse:

  • Taraflar + Avukatlar imzalı anlaşma: Doğrudan mahkeme kararı gibi etkilidir. İcra edilebilirlik şerhi almaya gerek yoktur; ilam niteliğindedir.Bu durum, 2018’de yapılan değişiklikle getirilmiştir ve arabuluculuk anlaşmalarının hızlı icrasını amaçlar. (Örneğin iş davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası anlaşmalarda avukat imzası genelde bulunduğundan, bunlar hemen icraya konabilir.)

  • Sadece tarafların imzaladığı anlaşma: Henüz mahkeme kararı gücünde değildir. Bunun için icra edilebilirlik şerhi gereklidir. Taraflardan biri anlaşmaya uymazsa, diğer taraf sulh hukuk mahkemesinden şerh talep eder; şerh verildiğinde tutanak ilam hükmü kazanır.Şerhli tutanak, İcra İflas Kanunu uyarınca tıpkı mahkeme ilamı gibi icra takibine konabilir. Bu aşamada mahkeme anlaşmanın kanuna uygunluğunu kısaca denetler, anlaşmanın kendisini tekrar değerlendirmez.

  • Avukatlık Kanunu 35/A Uzlaşmaları: Arabuluculuk dışında, avukatlar aracılığıyla duruşma öncesi yapılan uzlaşma tutanakları da benzer şekilde ilam niteliğindedir. Bu da ayrı bir yol olarak mevcuttur; fakat sorumuz özelinde arabuluculuk kanunu kapsamındaki anlaşmaya odaklandık.


Dolayısıyla, arabuluculuk anlaşma tutanağı mahkeme kararı gibi ne zaman olur? Eğer anlaşma avukat eşliğinde imzalanmışsa hemen, avukatsız ise ancak mahkeme şerhi alındığında mahkeme kararı hükmündedir. Bu noktada, arabuluculuk anlaşmalarının icrası son derece kolaylaştırılmıştır. Böylece, taraflar mahkemeye gitmeden çözüme kavuştukları hususları hızlıca uygulamaya koyabilirler. Özellikle işçi-işveren anlaşmaları, ticari alacak anlaşmaları bu yolla ciddi zaman tasarrufu sağlar.


Önemli Not: Arabuluculuk anlaşmasına uyulmaması halinde, doğrudan icra takibine geçilebildiği için karşı taraf borcunu ödemezse haciz gibi yollara başvurulabilir. Ancak tarafların anlaşmaya “icra edilebilirlik şerhi aranmayacaktır” şeklinde bir hüküm koymaları mümkün değildir; bu, kanunun belirlediği koşula tabidir. Uygulamada çoğu anlaşma belgesinin üst kısmında “İcra Edilebilirlik Şerhi: …… Sulh Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla verilmiştir” gibi bir ibare bulunur veya “Avukat ile birlikte imzalanmıştır, 35/A kapsamındadır” notu yer alır. Bunlar anlaşmanın ilam niteliğinde olduğunu gösterir.


arabuluculuk tutanağınız eğer avukatlarınızın da imzasını taşıyorsa, aynen mahkeme kararı gibi icra edilebilir. Eğer değilse, ilgili mahkemeden kolayca alacağınız bir icra edilebilirlik onayı ile yine mahkeme hükmü gücünü kazanacaktır. Bu düzenlemeler, arabuluculuk kurumunu daha etkin kılmak ve anlaşmaları hızlıca hayata geçirmek amacıyla getirilmiştir. Artık arabulucuda el sıkışılan konular, kağıt üzerinde kalmayıp gerektiğinde cebri icra ile de desteklenebilmektedir.


Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

 

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

 

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

 

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

 

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

 

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

 

Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page