Zincirleme Suç (TCK m.43) ve Uygulamada Ceza Artırımı
- gurlekhukuk
- 28 Eyl
- 5 dakikada okunur
Zincirleme suç nedir ve TCK 43 neyi amaçlar?
Zincirleme suç (müteselsil suç), bir suç işleme kararının devamı olarak aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla kez işlemeyi ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi, bu durumda failin tek bir suçtan cezalandırılacağını, ancak cezasına belli oranda artırım uygulanacağını düzenlemiştir. Bu düzenlemenin amacı, birbirine bağlantılı şekilde işlenen fiillerde failin her biri için ayrı ayrı cezalandırılmasını önleyerek adil bir denge kurmaktır. Zincirleme suç uygulaması, ceza adaletinde istisnai bir durumdur; normalde işlenen her suç için ayrı ceza verilmesi gerekse de, zincirleme suçta fiiller adeta tek bir suç sayılarak toplulaştırılır.
Zincirleme suç ile fikri içtima arasındaki fark nedir?
Fikri içtima (TCK m.44) ile zincirleme suçu karıştırmamak gerekir. Zincirleme suçta fail birden fazla fiil işler ve bunlar aynı suça vücut verir. Fikri içtimada ise fail tek bir fiille birden çok farklı suçun oluşmasına sebep olur. Zincirleme suçta aynı suç tipinin tekrarı söz konusudur; örneğin aynı kişiye karşı farklı zamanlarda defalarca dolandırıcılık yapmak zincirleme suç kapsamında girebilir. Fikri içtimada ise tek bir hareket hem mala zarar verme hem de hakaret suçunu birlikte oluşturmuş olabilir – bu durumda kanun, fikri içtima gereği faile sadece en ağır cezayı gerektiren suçtan ceza verilmesini öngörür. Kısacası, zincirleme suç çok sayıda fiille aynı suçun işlenmesi, fikri içtima ise tek fiille birden çok farklı suçun oluşması demektir.
Zincirleme suçun oluşması için gerekli unsurlar nelerdir?
Bir fiilin zincirleme suç sayılabilmesi için üç temel unsur aranır:
(1) Aynı suçun işlenmesi: Failin gerçekleştirdiği eylemler hukuken aynı suç tanımına uymalıdır. Kanun, suçun temel şekli ile nitelikli hallerini “aynı suç” kabul etmiştir. Örneğin fail, belli bir plan dahilinde aynı kişiye ait araca farklı günlerde zarar veriyorsa, her eylem mala zarar verme suçunun tekrarı sayılır.
(2) Aynı mağdura karşı olması: Zincirleme suç kural olarak aynı kişiyi hedef alan fiiller için uygulanır. Mağduru belirli olmayan suçlarda (örneğin kamu güvenliğine karşı suçlarda) da zincirleme suç hükümleri uygulanabilir. Ancak farklı mağdurlara karşı ayrı zamanlarda işlenen benzer fiiller zincirleme suçu oluşturmaz; her mağdur için ayrı suç oluşur.
(3) Aynı suç işleme kararı altında, farklı zamanlarda işlenmesi: Fail, fiillerini önceden verdiği tek bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirmelidir. Eğer suçlar arasında uzun süreler geçip her seferinde yeniden niyetlenilmişse zincirleme suç oluşmaz. Yargıtay, fiiller arasındaki makul olmayan uzun aralıkların, failin aynı suç işleme kararıyla değil fırsat buldukça suç işlediğini gösterdiğine hükmetmektedir. Kısaca, zincirleme suç için eylemler arasında manevi bağlantı olmalı ve fail hepsini tek bir planın parçaları olarak gerçekleştirmelidir.
Birden fazla mağdur varsa zincirleme suç hükümleri uygulanabilir mi?
Genellikle hayır. Zincirleme suç, aynı mağdura karşı işlenen aynı suçlar için öngörülmüştür. Fail farklı kişilere karşı ayrı zamanlarda aynı suçu işlemişse, zincirleme suç değil, gerçek içtima hükümleri uygulanır (her mağdur için ayrı suç sayılır). Örneğin bir hırsız, farklı günlerde iki ayrı kişiyi soyarsa zincirleme suç oluşmaz; iki ayrı hırsızlık suçu vardır. Kanun, zincirleme suçun bir istisnası olarak 43. maddenin 2. fıkrasında tek fiille birden çok kişiye karşı aynı suçun işlenmesi halini düzenlemiştir. Örneğin fail bir tek hareketle birden fazla kişiye hakaret ederse, bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanır (fail tek hakaret suçundan cezalandırılır, cezası mağdur sayısına göre artırılır). Ancak bunun dışında, farklı mağdurlara yönelik ayrı ayrı fiiller birleştirilmez.
Zincirleme suçta ceza artırım oranı nedir, hakim ne kadar takdir sahibidir?
TCK m.43’e göre zincirleme suç halinde hakim, belirlediği temel ceza üzerinden ¼ ile ¾ arasında bir artırım uygular. Bu aralık kanunen sınırlandırılmıştır. Hakim, artırım oranını belirlerken işlenen suç sayısını, fiillerin zaman aralığını, zincirleme karardaki yoğunluğu değerlendirir. Örneğin iki kez işlenen bir suç için asgari artırım (%25) uygulanabilirken, çok sayıda tekrar varsa oran yükseltilebilir. Kanun hakime bu aralık içinde takdir yetkisi tanımıştır; ancak ¼’ten az, ¾’ten fazla artıramaz. Belirtelim ki, zincirleme suç nedeniyle arttırılan ceza, daha sonra başka indirim veya artırım hükümlerine (örneğin haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi) esas teşkil eder. Yani zincirleme artırım, sonuç cezanın hesaplanmasında ilk uygulanan faktörlerden biridir.
Yargıtay’ın zincirleme suç konusundaki yaklaşımı nasıldır?
Yargıtay kararları, zincirleme suçun uygulanmasında bazı ölçütler getirmiştir. En önemlisi, “aynı suç işleme kararı” kavramının yorumudur. Yargıtay’a göre zincirleme suçun oluşabilmesi için failin eylemlerini kanunun aynı hükmünü birçok kez ihlal etme yönünde önceden verdiği genel bir plan dahilinde işlemesi gerekir. Eğer fail fırsat buldukça suç işliyorsa ve eylemler arasında uzun süreler varsa, bu ayrı ayrı suç kararları olarak görülür ve zincirleme uygulaması yapılmaz. Ayrıca Yargıtay, zincirleme suçun bir istisna olduğunu, şartları oluşmadıkça geniş yorumlanmaması gerektiğini vurgular. Örneğin kanun, kasten öldürme, yaralama, işkence ve yağma suçlarında (mağdur sayısı ne olursa olsun) zincirleme hükümlerin uygulanamayacağını açıkça belirtmiştir. Sonuç olarak Yargıtay, zincirleme suç hükümlerinin ancak kanunun öngördüğü çerçevede, failin fiilleri arasında yeterli bağlantı bulunduğunda tatbik edilmesi gerektiğini içtihat etmiştir. Aksi halde her suç ayrı değerlendirilmelidir.
Vatandaş için pratik anlam: “Aynı fiil için iki kez ceza alır mıyım?”
Hukukumuzda kimse aynı fiilden dolayı iki kez cezalandırılmaz (ne bis in idem ilkesi). Zincirleme suç uygulaması da aslında bu ilkenin bir yansımasıdır: Birbirine bağlı benzer fiiller tek bir suç kabul edilerek failin ayrı ayrı ceza almasının önüne geçilir. Eğer kişi tek bir plan çerçevesinde aynı suçu birçok defa işlemişse, kural olarak her bir eylem için ayrı dava açılmaz; tek bir dava içinde cezası artırılarak sorumluluk tespit edilir. Bu, vatandaş açısından “aynı iş için iki kez ceza alır mıyım?” endişesini hafifletir. Örneğin beş kez arka arkaya aynı kişiye karşı hakaret eden biri, hakkında zincirleme hakaret suçundan tek bir ceza verilir ve cezası tekrar sayısına göre artırılır. Fail beş ayrı davada beş ceza almış gibi değil, tek davada tek (artırılmış) ceza almış olur. Ancak şunu da unutmamak gerekir: Zincirleme suç kapsamına girmeyen durumlarda (mesela farklı mağdurlara karşı ayrı suçlar) bir fiil için değil ama her bir fiil için ayrı ceza alınabilir. Zincirleme suç, aynı neviden eylemlerin tek bir ceza altında toplanmasını sağlayan bir istisnai kolaylıktır; şartları oluşmadığında kişi işlediği her suç için ayrı ayrı yargılanır ve ceza alır.
Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.
Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.
Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.
Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.
Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…
Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com
Yorumlar