top of page

Takipsizlik | Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK): Vatandaş İçin Ne İfade Eder?

  • gurlekhukuk
  • 28 Eyl
  • 3 dakikada okunur

CMK m.172 KYOK kararı nedir?

Ceza Muhakemesi Kanunu m.172'ye göre savcı, soruşturma sonunda kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edemezse veya kovuşturma şartları yoksa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verir. Halk arasında takipsizlik kararı denilen KYOK, o olay hakkında mahkemede ceza davası açılmayacağı anlamına gelir. Örneğin ortada bir suç şikayeti var ama fail tespit edilemedi ya da suç şikayete bağlıydı ve süresi kaçtıysa, savcılık kamu davasını başlatmadan dosyayı kapatır.


Savcı hangi durumlarda KYOK kararı verir?

Savcı, iki temel durumda takipsizlik kararı verebilir:

(1) Yeterli delil yoksa – Soruşturmada suçun işlendiğine dair ikna edici deliller toplanamamışsa savcı iddianame düzenlemez.

(2) Kovuşturma imkanı yoksa – Hukuken davanın açılamadığı hallerde de (örneğin suç şikayete bağlı ama şikayet yapılmamış veya süre geçilmiş, suç zamanaşımına uğramış, fail çocuk olduğu için ceza sorumluluğu yok, v.b.) savcı KYOK kararı verir. Bu karar mağdur ile şüpheliye bildirilir ve dosya işlemden kaldırılır.


KYOK kararına karşı itiraz hakkı var mıdır?

Evet. Mağdur (şikayetçi), takipsizlik kararına karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde savcının kararının neden yerinde olmadığını ve hangi delillerle dava açılması gerektiğini açıklar. Sulh ceza hakimi dosyayı inceleyerek iki yönde karar verebilir: İtirazı reddedebilir, bu durumda KYOK kararı kesinleşir ve soruşturma tamamen kapanır. Veya itirazı kabul edebilir, bu halde savcıya kamu davası açması talimatını verir. İtiraz kabul edilirse savcılık iddianame düzenleyip dava açmak zorundadır. İtirazın reddine karşı başka bir kanun yolu yoktur (ancak hukuka aykırılık olduğunu düşünenler Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmayı deneyebilir).


KYOK kararı ile beraat arasındaki fark nedir?

Beraat, bir mahkeme kararıdır ve sanığın yargılama sonunda aklanması demektir. KYOK ise bir mahkeme kararı değil, savcılığın dava açmama kararıdır. Bu nedenle beraat kadar güçlü bir hukuki sonuç doğurmaz. Beraat eden kişi aynı fiilden bir daha yargılanamaz (kesin hüküm gücü vardır). Oysa KYOK kararında ortada hiç yargılama yapılmadığı için, yeni ve güçlü bir delil ortaya çıkarsa savcı aynı konuda dosyayı yeniden açabilir. KYOK kararı, “suç yok” anlamına gelmez; sadece o aşamada dava şartları oluşmadığı anlamına gelir. Bir bakıma, beraat kesin bir aklanmadır, KYOK geçici bir durumdur.


Mağdur açısından sonuçlar: Dosya yeniden açılabilir mi?

Kural olarak, KYOK kararı verildikten sonra yeni delil bulunmadıkça aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz. Bu, dosyanın kapandığı anlamına gelir. Ancak mağdurun sonradan eline yeni bir delil geçerse (örneğin daha önce bilinmeyen bir kamera kaydı, tanık beyanı, DNA sonucu vb.), savcılığa başvurup soruşturmanın yeniden ele alınmasını talep edebilir. Savcı yeni delili yeterli görürse dosyayı tekrar açabilir ve gerekirse iddianame düzenleyebilir. Ayrıca itiraz yolu da mağdur için önemli bir imkandır; eğer sulh ceza hakimi itirazı haklı bulursa zaten doğrudan dava açılacaktır. Öte yandan, itiraz reddedilmiş ve yeni delil de yoksa, mağdur ceza yolu kapanmış olduğu için ancak hukuk mahkemesinde tazminat gibi talepler peşinde koşabilir.


Vatandaş için pratik sonuç: KYOK kararı dosyayı tamamen kapatır mı?

Genellikle evet. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen bir soruşturma dosyası, olağan koşullarda kapanmış demektir. Bu karar, şüpheli için büyük ölçüde bir rahatlama sağlar, çünkü artık hakkında ceza davası olmayacaktır. KYOK kararları adli sicil kaydına da geçmez, yani sabıka kaydınız temiz kalır. Ancak KYOK kararı, beraat gibi tam bir temize çıkma hali değildir. Bu yüzden ileride ortaya çıkabilecek yeni deliller veya durumlar, dosyanın tekrar gündeme gelmesine yol açabilir. Örneğin faili meçhul bir olayda takipsizlik verilmişken yıllar sonra fail bulunursa, savcılık yeniden kamu davası açabilir. İstisnai olarak, soruşturmanın etkin yürütülmediğine dair Anayasa Mahkemesi veya AİHM bir hak ihlali tespit ederse, kanun bu durumda da soruşturmanın yenilenmesine olanak tanımaktadır. Fakat çoğu durumda, takipsizlik kararı vatandaş açısından dosyanın kapanması anlamına gelir. Mağdurlar için ise KYOK kararı genellikle hayal kırıklığı yaratır; failin yargılanamaması durumu söz konusudur. Bu nedenle mağdurlar, ellerine geçen delilleri iyi değerlendirmeli, takipsizlik kararına süresinde itiraz hakkını kullanmayı unutmamalıdır. Sonuç olarak, KYOK kararı o an için ceza sürecini durduran bir “nokta” koyar ama teorik olarak şartlar değişirse “devamı gelebilir” diye de bilinmelidir.


Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

 

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

 

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

 

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

 

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

 

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

 

Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page