Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve TCK m.179’un Uygulaması
- gurlekhukuk
- 10 Ağu
- 5 dakikada okunur
Suçun Temel Unsurları ve Seçimlik Hareketler: TCK md.179, trafik güvenliğini tehlikeye sokma başlıklı suç tipini düzenler. Bu madde altında birkaç farklı fiil cezalandırılır: TCK 179/1 – Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güvenli akışını sağlamak için konulmuş işaret veya engellere müdahale ederek insanların hayat, sağlık veya malvarlığı bakımından tehlike yaratmak. Örneğin, demiryolu makasını değiştirmek, trafik levhalarını kaldırmak, otoyola barikat kurmak gibi davranışlar 179/1’e girer ve cezası 1 yıldan 6 yıla kadar hapistir.
TCK 179/2 – Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayatı, sağlığı veya malı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek. Yani araç kullanırken, diğer insanlar için ciddi tehlike doğuracak şekilde sürüş yapmak bu kapsamdadır; cezası 4 aydan 2 yıla kadar hapistir (2016’da alt sınır 3 aydan 4 aya çıkarıldı).
TCK 179/3 – Alkol veya uyuşturucu etkisiyle veya başka bir nedenle güvenli sürüş yapamayacak halde olmasına rağmen araç kullanmak. Bu da 6 ay ila 2 yıl hapis cezasını gerektirir (2019 değişikliğiyle 179/3 artık ayrı ceza öngörüyor). Görüldüğü gibi md.179’da üç ayrı seçimlik hareket var: Trafik işaretlerini bozma/kaldırma, tehlikeli şekilde araç kullanma, alkollü veya ehliyetsiz halde araç sürme. Bu suçlar kasten işlenebilir olarak düzenlenmiştir; özellikle 179/2 ve 179/3 kastı gerektirir. Failin, eyleminin başkaları için tehlike oluşturabileceğini öngörerek hareket etmesi aranır. Sadece dalgınlık veya ihmal (taksir) sonucu trafik tehlikesi yaratılmışsa, o durumda 179 uygulanmaz; kaza olursa taksirle yaralama/öldürme hükümleri uygulanır. 179/1 ise somut tehlike suçudur; fail yol güvenliğine kasıtlı müdahale eder ve potansiyel bir risk oluşur, somut bir kaza olmasa da suç tamamlanır.
Alkollü Araç Kullanma, Teknik Arıza ve Diğer Sebepler: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun uygulamasında en çok karşılaşılan durum alkollü araç kullanma halidir (179/3). Türk hukukunda alkollü araç kullanımı idari yaptırıma (trafik cezası, ehliyete el koyma) tabi olmakla birlikte, belli bir sınırın üzerinde veya kazaya sebebiyet verecek şekilde olursa ceza davası konusu olur.
Teknik arızalar veya farklı sebepler: TCK 179, araçtaki teknik arızanın bilindiği halde araç sürülüp tehlike yaratılmasını da kapsayabilir. Örneğin frenleri patlak bir otobüsle yolcu taşıyan şoför, frenin bozuk olduğunu bile bile yola çıktıysa ve bu durum insanları tehlikeye attıysa 179/2 kapsamında değerlendirilebilir (çünkü araç tehlikeli şekilde sevk edilmiştir). Keza, ehliyetsiz sürücülerin araç kullanması normalde Kabahatler Kanunu’na göre idari ceza konusu olsa da, eğer bu kullanım neticesinde somut tehlike oluştuysa (mesela acemi ehliyetsiz sürücü hız yaparak insanların canını tehlikeye attıysa) TCK 179 devreye girer. Ancak sırf ehliyetsiz araç kullanma tek başına 179 suçu sayılmaz; doktrin, ehliyetsiz olmanın otomatik olarak tehlike yaratmadığını, somut risk aranması gerektiğini belirtmektedir.
Teknik arıza konusunda da benzer: bir araç farları bozuk şekilde gece kullanılırsa ve bu bir kazaya ramak kala duruma yol açarsa 179/2 gündeme gelebilir, fakat far bozuk ama kimse riske girmediyse belki sadece trafik cezası ile kalabilir. “Diğer sebepler” ifadesi 179/3’te geçer; alkol veya uyuşturucu dışında, sürücünün güvenli sürüş yapmasını engelleyen başka bir hal demektir. Örneğin ciddi uykusuzluk, aşırı yorgunluk, ağır epilepsi nöbeti geçirme riski ile araç kullanma gibi durumlar diğer sebepler olarak sayılabilir. Eğer sürücü bu halde direksiyona geçtiğinde başkalarının hayatını tehlikeye soktuysa (savcılık genelde kaza ihtimali bariz olan durumları kasteder) 179/3’ten sorumlu tutulabilir. Yine de bu gibi “diğer sebep” vakaları uygulamada ender karşımıza çıkar; en sık olan alkol ve bir miktar da uyuşturucu etkisidir.
Kabahatler Kanunu ile İlişkisi (Para Cezası vs. Ceza Davası): Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile idari trafik cezaları arasında bir içtima/ilişki söz konusudur. Alkollü araç kullanmada örneğin, 0.50 promil üstü idari para cezası ve ehliyet geri alma vardır. Kişi 1.1 promille yakalandığında hem idari işlem yapılır hem de TCK 179/3’ten ayrıca ceza davası açılır. Bu durum çifte müeyyide gibi görünse de hukukta “idari yaptırım ve ceza yaptırımı bir arada uygulanabilir, ne bis in idem (aynı fiilden dolayı iki kere yargılama yasağı) ihlali değildir” kabul edilir, çünkü biri idari düzeni, diğeri kamu güvenliğini korur. Ancak Yargıtay özellikle düşük promilli vakalarda, eğer somut tehlike yoksa salt idari yaptırımla yetinilmesi gerektiğini söylemektedir. Yani her alkollü sürücüye dava açmayın, önce idari işlem yeterli olabilir yaklaşımı mevcuttur. Örneğin 0.8 promil ile yakalanan ve sakin bir şekilde eve giderken durdurulan sürücüye idari ceza verilip bırakılması, ceza davası açılmaması Yargıtay içtihatlarına uygun düşer. Bu durumda 179 suçu unsurları oluşmamıştır denebilir (tehlike somut değil). Kabahat (idari ceza) ile suç ayrımı netleştirilmeye çalışılır: Somut bir tehlike, kast ve yüksek risk varsa suç; bunlar yoksa kabahat düzeyinde tutulur. Örneğin, durdurulan sürücü 1.1 promil alkollü ama normal seyrediyordu, kaza emaresi yoktu. Polisin ceza kesip ehliyete el koyması idari yaptırımdır. Savcılık belki 1.1 promil diye 179/3 davası açacak; fakat Yargıtay uygulamasına göre 1.1 promil ceza soruşturması eşiğini aşan bir değer olduğu için (1.00 üzeri kuralı) davada mahkumiyet çıkması muhtemeldir.
1.0 promil Altında olsaydı dava açılmayabilirdi. Bazen kabahat ve suç içtimaı da gündeme gelir: Sürücü 2. kez alkollü yakalanmıştır, trafik kanununa göre ayrı idari yaptırım vardır ve ayrıca 179 davası vardır. Bu iki işlem birlikte yürür. Bu çerçevede, kusur oranı ve ceza sorumluluğu da tartışılır: Alkol veya sorumsuz sürüşten bir kazaya neden olunursa, fail hem 179’dan hem taksirle yaralama/öldürmeden mi yargılanacak? Yargıtay burada, somut netice gerçekleşmişse artık 179’u uygulatmama eğilimindedir; çünkü kişi taksirle öldürme gibi daha ağır bir suçla yargılanacaktır, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokmadan hüküm kurulmasına gerek yoktur (aynı fiilden iki ceza gibi olur). Örneğin alkollü sürücü kaza yapıp birini öldürürse, 179/3 yerine sadece TCK 85 (taksirle öldürme, alkol durumu cezada artırım nedeni olabilir) uygulanır. 179 bir tehlike suçudur, tehlike fiili realiteye dönüşüp netice olunca, neticeli suç lehine seçim yapılır. Bu esas, güvenlik suçu ile neticeli suçun fikir içtimaı olarak da görülebilir.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda uygulama, Yargıtay’ın ve Karayolları Trafik Kanunu'nun belirlediği kriterler dahilinde yürütülmektedir:
1) Failin kastı olmalı (bilinçli kural ihlali),
2) somut tehlike yaratılmış olmalı,
3) belirli eşiklerin aşılması (alkol gibi) gözetilmeli. Bu ölçütler sağlandığında mahkemeler cezaya hükmeder, aksi halde beraat veya idari yaptırım ile yetinilir.
Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.
Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.
Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.
Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.
Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…
Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com
Yorumlar