Ceza Yargılamasında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
- gurlekhukuk
- 28 Eyl
- 6 dakikada okunur
CMK m.231 hükmünün tanımı ve amacı nedir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), ceza yargılamasında mahkemenin sanık hakkında hükmü açıklayıp belirli şartlarla 5 yıl süreyle ertelemesi ve bu süre sonunda şartlar ihlal edilmezse davayı düşürmesi anlamına gelen bir uygulamadır. CMK m.231’de düzenlenmiştir. HAGB’nin amacı, ilk defa veya küçük çaplı suç işleyen kişilere bir şans vererek sabıkalı olmadan topluma kazandırmaktır. Mahkeme, sanığı suçlu bulur ve bir ceza belirler; ancak eğer HAGB şartları oluşmuşsa bu hükmü açıklamaz, yani kesinleşmiş bir mahkumiyet haline getirmez. Sanık 5 yıl (çocuklarda 3 yıl) süreyle denetime tabi tutulur. Bu süre içinde kasıtlı bir suç işlemez ve mahkemece belirlenen yükümlülüklere uyarsa, sürenin sonunda açıklanmayan hüküm ortadan kaldırılır ve dava düşer. HAGB kararı verilen kişi, denetim süresini başarıyla geçirirse hiç mahkum olmamış sayılır; bu da sabıka kaydına işlenmez. HAGB’nin amacı, ceza infazının yol açacağı toplumsal ve ekonomik sorunları (özellikle genç failler açısından) önleyerek, uyarı niteliğinde bir tedbirle yetinmektir. Böylece kişi bir hata yapmışsa bile bunu temiz bir sayfayla telafi etme imkanı bulur.
HAGB’nin uygulanma şartları nelerdir?
HAGB her durumda uygulanamaz; kanun bazı koşullar öngörmüştür:
(1) Ceza sınırı: Mahkemenin hükmettiği ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olmalıdır. Daha yüksek cezalarda HAGB mümkün değildir.
(2) Sanığın sabıkasız oluşu: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması gerekir (ilk kez suç işleyen olması arzu edilir).
(3) Kişilik durumu: Mahkeme, sanığın kişilik özelliklerini ve duruşmadaki tutumunu değerlendirerek ileride suç işlemeyeceği yönünde kanaat edinmelidir. Failin pişmanlık duyması, yargılama sürecindeki saygılı davranışları bu değerlendirmeyi olumlu etkiler.
(4) Zararın giderilmesi: Suç bir zarar doğurmuşsa (örneğin mala zarar verme, yaralama gibi), sanık bu zararı aynen veya tamamen tazmin etmiş olmalıdır. Mağdurun uğradığı zarar telafi edilmeden HAGB kararı verilmez.
(5) Sanığın rızası: (Not: 2024 öncesi aranan bir şarttır) Eskiden HAGB uygulanabilmesi için sanığın kabul etmesi şarttı; 2024’te yapılan değişiklikle yeni HAGB kararlarında sanığın onayı aranmamaktadır. Yine de bir geçiş dönemi olduğundan mahkemeler çoğu zaman sanığın görüşünü sormaya devam eder. Özetle bu şartlar bir aradaysa mahkeme HAGB kararı verebilir. Örneğin 1 yıl hapis cezası alan, ilk suçunu işlemiş, mağdurun zararını ödemiş bir kişi uygunsa HAGB’den faydalandırılır. Aksi halde mahkeme hükmü açıklar ve ceza infaz sürecine girer.
Sanığın kabul etmesinin önemi nedir?
Önceden (2024’e kadar), hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için sanığın bunu kabul etmesi şarttı. Sanık kabul etmezse mahkeme HAGB uygulayamıyor, hükmü açıklamak zorunda kalıyordu. Bunun önemi şudur: Sanık HAGB’yi kabul ettiğinde, ortaya bir mahkumiyet hükmü çıkmadığı için temyiz yoluna gidemiyor, sadece HAGB kararına itiraz edebiliyordu. Bazı sanıklar, “ben suçsuzum, cezam ertelenmesin, beraatime karar verilsin” diyerek HAGB’yi reddedip normal yargılama ve temyiz hakkını kullanmak istiyorlardı. 2024’te yapılan değişiklikle sanığın rızası aranması şartı kaldırıldı, mahkeme sanık istemese de HAGB verebilir hale geldi. Yine de uygulamada, sanığın bu konudaki beyanı çoğu zaman alınıyor. Kimi sanık HAGB’yi onur kırıcı bulabiliyor, kimisi hiç mahkum olmamış sayılacağı için istiyor. Neticede yeni düzenlemeye göre sanığın rızası olmasa bile HAGB kararı verilebiliyor; ancak 2024 öncesi kararlar yönünden hala rıza şartı geçerlidir (geçici hükümlerle düzenlendi). Sanık açısından, HAGB’yi kabul etmek demek kesin hükümden feragat etmek demektir. Bu da sanığın tercihini gerektirir, bu nedenle eskiden onayı isteniyordu. Sonuç olarak, yeni durumda sanığın kabulü aranmamakla birlikte, HAGB’nin anlam ve sonuçlarının sanığa anlatılması adil yargılanma açısından önem taşır.
HAGB’de denetim süresi ve yükümlülükler nelerdir, ihlal edilirse ne olur?
HAGB kararı verilen sanık için 5 yıl denetim süresi belirlenir (18 altı çocuklarda 3 yıl). Mahkeme bu süre zarfında sanığa bazı yükümlülükler de koyabilir veya hiç yükümlülük vermeden sadece “iyi hal” şartıyla bırakabilir. Yaygın olarak HAGB kararlarında sanığa bir eğitim programına katılma, belirli aralıklarla rapor verme, zararın taksitle ödenmesi gibi yükümlülükler konabiliyor. Örneğin mali bir zararın birkaç taksitte ödenmesi veya belli periyotlarla rehberlik görüşmelerine katılma gibi. Denetim süresi içinde sanığın yeni bir kasıtlı suç işlememesi ana şarttır. Ayrıca kendisine yüklenmiş özel bir yükümlülük varsa onu da yerine getirmelidir. Bu 5 yıl dolduğunda sanık hiçbir suça karışmamış ve yükümlülüklerini de ihlal etmemişse, mahkeme açıklanmasını geri bıraktığı hükmü ortadan kaldırır ve davayı düşürür. Böylece sanık hiç mahkum olmamış gibi tertemiz bir sabıkayla hayatına devam eder. Ancak denetim süresi içinde sanık bilerek yeni bir suç işlerse veya HAGB kapsamında belirlenen yükümlülükleri önemli ölçüde ihlal ederse, mahkeme geri bıraktığı hükmü açıklar. Bu durumda sanık en başta belirlenmiş cezasını aynen alır ve infaz süreci başlar (erteleme imkanı da kalmaz). Örneğin HAGB kararı almış bir kişi 2 yıl sonra kasten yaralama suçu işlemiş ve ceza almışsa, önceki HAGB hükmü açıklanır ve o ceza da eklenir. Yahut eğitim programına katılma yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve uyarılara rağmen sürdürmemişse yine hüküm açıklanabilir. Sonuç olarak HAGB, sanığa “5 yıl içinde uslu dur, seni cezalandırmayayım” diyen bir sistemdir; eğer sanık bunu ihlal ederse, ertelenen cezasını aynen çeker.
HAGB kararına karşı itiraz imkanı var mıdır?
HAGB kararı bir mahkumiyet hükmü olmadığı için klasik istinaf/temyiz yoluna tabi değildi (sadece itiraz yolu vardı). 2023’te yapılan değişiklikle HAGB kararlarına karşı istinaf yolu açılmıştır. Öncesinde, sanık veya katılan, HAGB kararına 7 gün içinde itiraz edebiliyordu; şimdi 15 gün içinde istinaf başvurusu yapabilir (geçiş hükümlerine göre hala itiraz şeklinde incelenenler de vardır). HAGB kararına karşı itiraz/istinaf, esasen bu kurumun şartlarının uygun uygulanıp uygulanmadığını denetler. Örneğin 3 yıl ceza almış biri hakkında HAGB kararı verilmişse bu yasaya aykırıdır (sınır 2 yıl); istinaf bunu kaldırır. Veya mağdur, failin cezasız kalmasına itiraz ettiyse, istinaf/itiraz mercii HAGB şartları varsa kararı yerinde bulur ama belki yükümlülük eksikliği varsa ekler. HAGB kararına itiraz, hükmün açıklanmasını sağlayamaz; en fazla HAGB uygulanmaması yönünde karar çıkar, bu durumda mahkeme hükmü açıklar ve sanık itiraz edebildiği kadar edebilir. Sanık da HAGB kararına itiraz edebilir (örneğin “ben suçsuzum, temyiz hakkımı istiyorum” diyerek). Eğer istinaf bu itirazı haklı bulursa HAGB kararı kaldırılıp normal mahkumiyet hükmü açıklanır, böylece sanık o hükme karşı temyize gidebilir. Görüldüğü gibi, HAGB kararı biraz karmaşık bir kanun yolu rejimine sahiptir. Pratikte, HAGB kararlarının çoğuna itiraz edilmez; zira sanık memnundur (ceza almamıştır), mağdur da genelde zararı karşılandığı için şikayetinden vazgeçmiştir. Ancak itiraz hakkı hem sanık hem mağdur için vardır. Özellikle sanık, HAGB ile “suçlu” damgasını kabul etmek istemiyorsa itiraz yolunu kullanarak yargılamanın devamını talep edebilir.
HAGB kararının sabıka kaydına etkisi nedir, vatandaş bunu nasıl algılamalı?
HAGB kararı, bir mahkumiyet hükmü açıklanmadığından adli sicil kaydına (sabıka kaydına) geçmez. Ancak “arşiv kaydı” olarak gizli sicile işlenir. Bu şu anlama gelir: HAGB kararı almış bir kişi adliyeden sabıka kaydı belgesi (adli sicil belgesi) aldığında, bu kararı görünmez; temiz kağıdı alır. Arşiv kaydı ise sadece savcılık veya mahkemelerin görebileceği özel bir kayıttır (ve denetim süresi başarıyla bitince bu kayıt da silinir). Dolayısıyla HAGB’nin vatandaş açısından en büyük avantajı, sabıka bırakmamasıdır. İstihdam, memuriyet vb. konularda karşısına engel çıkarmaz. Toplumda çoğu kişi HAGB’yi beraat gibi algılar – aslında teknik olarak mahkumiyet kararı var fakat açıklanmamış haldedir. Yine de pratikte sonucu benzer: Kişi ceza çekmez ve temiz bir sicille yaşar. Burada bir detay: Denetim süresi içinde veya sonunda bazen HAGB kaydı bazı resmi soruşturmalarda ortaya çıkabilir (örneğin güvenlik soruşturması yapılırsa arşiv kaydı görülebilir). Ama bu istisnai bir durumdur. HAGB kararının 5 yıl sorunsuz geçince tamamen silineceğini bilmek gerekir. Vatandaşlar genelde “HAGB aldım sabıkam yok” diyerek rahatlar, bu doğrudur; ancak HAGB süresince işlenen bir suçta eski dosya devreye girerse sabıka oluşacağını unutmamak gerekir. HAGB, kişinin temiz bir sayfa ile devam etmesini sağlayan bir mekanizmadır – bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Sonuçta HAGB kararı, kişinin sabıka kaydına yazılmaz, şartlar yerine getirilirse hiç yazılmayacak demektir; bu yüzden halk arasında “HAGB aldım sicilim temiz” denir ki bu doğrudur.
Uygulamadaki sorunlar: HAGB konusunda keyfî uygulama iddiaları
HAGB, özellikle ilk çıktığı yıllarda uygulamada bazı sorunlara yol açmıştır. En çok dile getirilen sorun, farklı mahkemelerin aynı durumda farklı kararlar vermesidir. Kimi mahkeme HAGB uygularken bir diğeri uygulamaz, bu da eşitsizlik algısı yaratır. Örneğin benzer sabıkasız iki sanıktan birine hakim HAGB verip ötekine vermezse “keyfi” eleştirisi gelir. Bunun sebebi, HAGB’de geniş bir takdir yetkisi olmasıdır; her hakimin suç ve sanık değerlendirmesi farklı olabilir. Bir başka sorun, sanığın rızası şartının kaldırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Önceden sanık istemezse HAGB uygulanmazdı; şimdi istemese de uygulanıyor. Kimi sanık bunu hak arama özgürlüğüne müdahale gibi görüyor, zira HAGB olunca temyize gidemiyor. Anayasa Mahkemesi’ne bu konuda bireysel başvurular yapılmış, ancak AYM HAGB kurumunu anayasaya aykırı bulmamıştır. Yine de uygulamada hakimler genelde sanığa fikrini sormaya devam ediyor. Mağdurlar cephesinde de sorun var: HAGB ile fail ceza almayınca adalet duyguları tatmin olmuyor. Özellikle darp, tehdit gibi suçlarda mağdur, failin “hiç ceza almadığı” hissine kapılıyor. Bu nedenle bazı ağır suçlar HAGB kapsamı dışına alınmıştır. Bir diğer mesele, HAGB kayıtlarının silinmesi konusunda bilgi eksikliği: Birçok insan 5 yıl geçince kaydının tamamen silindiğini bilmiyor; örneğin memuriyete girerken “HAGB çıktı ama arşiv kaydı görünür mü” kaygısı olabiliyor. Oysa kural olarak denetim süresi sonunda kayıt da silinir. Son olarak, HAGB’nin suç sayısını artırdığı eleştirisi gelir bazen; kimi kişiler “nasıl olsa ceza almam” diye düşünebilir. Bu tabii ispatı zor bir iddia. Genel olarak HAGB, ceza adaletinde olumlu karşılanan bir kurumdur ama standartların tam oturmaması ve bireysel algılardaki farklılıklar nedeniyle tartışmalar olmuştur. Zaman içinde Yargıtay içtihatlarıyla bu farklılıklar giderilmeye çalışılmaktadır.
Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.
Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.
Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.
Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.
Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…
Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com
Yorumlar