top of page

Geçici Hukuki Korumalar (İhtiyati Tedbir, İhtiyati Haciz)

  • gurlekhukuk
  • 26 Tem
  • 3 dakikada okunur

Geçici hukuki koruma kavramı, uyuşmazlık henüz tamamen çözümlenmeden önce mahkemelerce alınan tedbir kararlarını ifade eder. Mahkemede dava sonuçlanana dek geçecek süreçte hak kayıplarını veya telafisi imkânsız zararları önlemek amacıyla geçici tedbirlere başvurulabilir. Özel hukukta geçici koruma araçlarımız kural olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizdir. 


1-İhtiyati Tedbir (Geçici Tedbir Nedir?)

İhtiyati tedbir, hukuk mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda talep edilebilen bir geçici korumadır. Bir davanın başında veya henüz dava açılmadan evvel, hak sahibinin hakkını elde etmesinin gecikme nedeniyle önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkânsız hale geleceği hallerde mahkeme, karşı tarafı geçici olarak bağlayan bir tedbir kararı verebilir. Örneğin dava konusu bir malın elden çıkarılmasını veya zarar görmesini engellemek için mahkeme, o mal üzerinde dava bitene kadar devir yasağı veya koruma kararı koyabilir.

İhtiyati tedbir kararını davanın görüldüğü mahkeme verir; dava henüz açılmamışsa esas konuda görevli mahkemeden talep edilir. Hakim, tarafların iddialarına ve sunduğu delillere kabaca bakarak talep edenin haklı olabileceğine kanaat getirmelidir (yaklaşık ispat şartı). Çoğu durumda karşı taraf dinlenmeden eks parte tedbir verilebilir; ancak bu takdirde karşı taraf karara itiraz edebilir. Tedbir talebinde bulunan, haksız çıkması halinde karşı tarafın uğrayabileceği zararları karşılamak üzere genellikle teminat yatırmak zorundadır. Mahkeme, özel durumlarda teminat almadan da tedbir verebilir (örneğin resmi belgeye dayanan güçlü bir hak iddiası varsa).


Verilen ihtiyati tedbir kararı, derhal icraya konulmazsa etkisiz kalır. Tedbir kararının uygulanması, kararı alan tarafça bir hafta içinde icra dairesinden istenmelidir, aksi halde tedbir kendiliğinden kalkar. Tedbir, kural olarak dava sonuna kadar devam eder; ancak karşı tarafın itirazı kabul edilirse kaldırılabilir ya da şartlar değişirse mahkeme tedbiri değiştirebilir. Ayrıca, ihtiyati tedbire rağmen karşı taraf bu karara uymazsa, karara aykırı davranan kişi hakkında disiplin hapsi öngörülmüştür. Örneğin, mahkemenin “gayrimenkulü satma” yasağı koyduğu biri bu yasağa rağmen satış yaparsa, hakkında şikâyet üzerine zorlama hapsi uygulanabilir. Tedbir haksız çıkarsa, tedbir nedeniyle zarara uğrayan taraf tazminat isteyebilir.


2-İhtiyati Haciz (Geçici Haciz Nedir?)

İhtiyati haciz, para alacakları için öngörülmüş özel bir geçici hukuki korumadır. Bir alacaklının, borçludan olan vadesi gelmiş ve rehinle teminat altına alınmamış bir para borcu için, borç ödenmezse ileride tahsil imkânını güvenceye almak amacıyla borçlunun malvarlığına geçici olarak haciz koydurabilmesidir. Mahkeme kararıyla verilen ihtiyati haciz, icra dairesi tarafından borçlunun taşınır, taşınmaz veya üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına uygulanır. Böylece borçlu, malvarlığını kaçırıp alacaklıyı zarara uğratamaz; alacaklı, dava veya icra sonunda alacağını alabilmek için borçlunun malını önceden bloke ettirmiş olur.


İhtiyati haciz talebi, borçlunun yerleşim yerindeki veya borcun işlemlerine bakmakla yetkili mahkemeye yapılır. Alacaklı, alacağını gösteren belgelerle birlikte borcun varlığına ve haciz ihtiyacına mahkemeyi ikna edecek deliller sunmalıdır. Mahkeme, gerekli görürse borçluyu dinleyebilir ancak genelde bu karar da borçluya haber verilmeden (tek taraflı) alınabilir. Haciz kararı çıkarken alacaklıdan genellikle bir teminat istenir; zira ileride alacaklı haksız çıkarsa, borçlunun uğrayacağı zararları tazmin sorumluluğu vardır. Yalnızca alacak zaten bir mahkeme ilamına dayanıyorsa teminat aranmaz; çek, senet gibi belgeye dayanıyorsa teminat gerekip gerekmediği hakimin takdirindedir.


Vadesi gelmemiş bir borç için de ihtiyati haciz mümkün olabilmektedir, fakat bu ancak kanunun saydığı istisnai hallerde talep edilebilir: Borçlunun bir yerleşim yeri yoksa, ya da borçlu alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla mallarını gizleme, kaçma hazırlığı içindeyse veya hileli işlemler yapıyorsa, alacak muaccel olmasa bile ihtiyati haciz kararı alınabilir. Bu durumda ihtiyati haciz uygulanınca borç vadesi gelmiş sayılır (muacceliyet kazanır).


Karar çıktıktan sonra alacaklı 10 gün içinde icra dairesine başvurarak haczi uygulamalıdır; aksi halde karar düşer. Haciz icra memuru tarafından tutanakla uygulanır ve borçluya bildirilir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu, kararın kaldırılması için mahkemeye başvurabilir. Ayrıca alacaklı, haciz kararı sonrası asıl alacak için derhal icra takibine girişmeli veya dava açmalıdır. Özellikle borç vadesi gelmemişken haciz alınmışsa, 7 gün içinde icra takibi başlatılarak borcun kesinleştirilmesi gerekir; aksi halde haciz kalkabilir. İhtiyati haciz de bir geçici önlem olduğu için, alacaklı haksız çıkarsa borçlunun bu yüzden uğradığı zararları tazminle yükümlüdür.


Bir diğer hukuki koruma olarak delil tespiti müessesesi ayrı bir makalede incelenecektir.


Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

 

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

 

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

 

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

 

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

 

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

 

Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page