top of page

Bağışlama Sözleşmesinde Geri Alma Hakkı: Şükran Borcu Nerede Biter?

  • gurlekhukuk
  • 16 saat önce
  • 3 dakikada okunur

Bağışlama ve Şükran Borcu: Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın bir malvarlığı değerini karşılıksız olarak bağışlanana devretmeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m.285). Bağışlama, genellikle bağışlanan kişi için bir iyilik ve minnet (şükran) duygusu yaratır. Hukuken şükran borcu, bağışlananın bağışlayana karşı sadakat, hürmet ve teşekkür duygularıyla yükümlü olması anlamına gelir. Peki bağışlanan, bu şükran borcunu ağır şekilde ihlal ederse veya bağışlayana nankörce davranırsa ne olur? İşte bu noktada bağışlamanın geri alınması kurumu devreye girer.


Türk Borçlar Kanunu, belirli durumlarda bağışlayana verdiğini geri alma hakkı tanımıştır. Bu hak, “şükran borcu nerede biter?” sorusunun da yanıtıdır: Bağışlanan kişinin ağır nankörlük veya kusurlu davranışı varsa, bağışlayan artık minnet duymak zorunda değildir ve hukuken bazı şartlarda bağışını geri alabilir.

Bağışlamanın Geri Alınma Sebepleri: TBK m.295’e göre bağışlayan, bazı olağanüstü durumlar gerçekleşmişse yapmış olduğu bağışı geri alabilir. Kanunda sayılan geri alma sebepleri şunlardır:

  • Ağır Suç veya Kasıtlı Yaralama: Bağışlanan, bağışlayana veya onun yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, bağışlayan verdiği şeyi geri alabilir. Örneğin bağışlanan kişinin, kendisine ev bağışlayan amcasına fiziksel saldırıda bulunması bu kapsamdadır. Bu durum, ciddi bir nankörlük olarak değerlendirilir.

  • Bağışlayana Karşı Ağır Nankörlük: Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesine karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa geri alma sebebi oluşur. Örneğin bağışlanan evlat, kendisine mal veren yaşlı babasına bakmamak, onu terk etmek gibi ahlaki yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ederse bağış geri alınabilir. Bu, şükran borcunun açıkça yerine getirilmediği durumlardır.

  • Yüklemeli Bağışlamada Yükümlülüğün İhlali: Eğer bağış bir yüklemeye (şarta) bağlı yapılmışsa ve bağışlanan kişi haklı bir sebep olmaksızın bu yüklemeyi yerine getirmemişse, bağışlayan bağışını geri alabilir. Örneğin, “şu arsayı sana bağışlıyorum, ama üzerinde her yıl şu hayır işini yap” şeklinde bir yük koşulmuşsa ve bağışlanan bunu yapmazsa bağış geri istenebilir.


Yukarıdaki üç hal, doktrinde bağışlamanın geri alınması sebepleri olarak bilinir. Bu durumlar bağışlananın ağır kusurlu ve nankör davranışları ile ilgilidir. Örneğin bağışlanan, bağışlayana ağır hakaret etmesi, ona karşı suç işlemesi, yakınlarına ciddi zarar vermesi gibi haller “şükran borcunun bitmesi” anlamına gelir ve hukuk, bağışlayana korunma sağlar.


Geri Alma Hakkının Kullanılması: Bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde bağışlamayı geri almak zorundadır; aksi halde hakkı düşer (TBK m.297). Yani bağışlayan, nankörlüğü öğrendikten sonra fazla vakit geçirmeden hukuki süreci başlatmalıdır. Eğer bağışlayan bu bir yıllık süre dolmadan vefat ederse, mirasçıları kalan süre içinde geri alma davasını açabilir. Geri alma davası sulh hukuk mahkemesinde açılır ve bağışlanan malın iadesi istenir. Mahkeme, sayılan koşulların gerçekleştiğini tespit ederse bağışlamayı iptal eder.


Geri alma hakkı kullanılınca, bağışlanan malın geri verilmesi istenir. Bağışlanan kişi, elinde kalan zenginleşme miktarı ölçüsünde malı iade etmekle yükümlüdür. Örneğin bağışlanan taşınmaz ise tapu iptal tescil yapılır; para veya harcanmış bir değer ise o değerin karşılığı istenir. Eğer bağışlanan mal üçüncü bir kişiye satılmışsa ve bağışlanan bunu yaparken bağışlayana zarar verme kastıyla hareket etmişse, mirasçılar da 5 yıl içinde bu işlemlerin iptalini talep edebilir (BK md.618 uyarınca ödemeden aciz mirasta).


Şükran Borcunun Sınırı: Görüldüğü gibi şükran (minnettarlık) borcu, bağışlanan tarafından ağır şekilde çiğnendiğinde hukuken yaptırım bulur. Küçük kusurlar, basit geçimsizlikler veya unutkanlıklar geri alma sebebi olmaz; kanun ağır nankörlük şartı aramaktadır. Böylece bağışlanan kişi de bağışlayana karşı temel insani yükümlülüklere riayet etmek zorundadır. “Şükran borcu nerede biter?” sorusu, bağışlananın bağışlayana karşı suç işlemesi veya çok ayıp bir davranış sergilemesi halinde biter şeklinde yanıtlanabilir. O noktada hukuk, artık bağışlayandan iyilikte bulunmaya devam etmesini beklememekte ve verdiğini geri alabilmesine imkân tanımaktadır.


Bir bağışlama yaptıysanız ve bağışladığınız kişi size veya ailenize ciddi şekilde zarar veriyor, nankörlük ediyorsa, 1 yıl içinde dava açarak bağışınızı iptal ettirme hakkınız bulunmaktadır. Bu hak, bağışlayana istisnai durumlarda tanınmıştır. Ancak sıradan tartışmalar veya ufak anlaşmazlıklar geri alma sebebi sayılmaz. Kanunun çizdiği sınır, şükran duygusunun ağır kötüye kullanıldığı, adeta ortadan kalktığı hallerdir. Bu sınır aşıldığında, artık bağışlayanın fedakarlığına devam etmesi beklenmez ve hukuk düzeni bağışlamayı sona erdirerek hakkaniyeti sağlar.


Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

 

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

 

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

 

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

 

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

 

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

 

Tüm hakları saklıdır, www.oguzgurlek.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page