7258 Sayılı Kanun (Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun), ilgili içtihatlar ve süreçler hakkında:

1-7258 Sayılı Kanun Nedir? Bu Kanundaki Suçlar Nelerdir?

7258 Sayılı Kanun, özellikle 2024 tarihinden itibaren halk arasında banka hesabı (iban) mağduru olarak tabir edilen bir kitlenin bilgi veya duyum sahibi olduğu özel bir kanundur. Bu kanunu incelediğimizde, 2013, 2018 ve 2022 yıllarında çoğu maddesinin yürürlükten kaldırıldığını veya değiştirildiğini görürüz. Ancak yaptırımları düzenleyen ve suça konu olan, dolayısıyla bizi ilgilendiren beşinci maddenin 2025 Haziran itibarıyla hâlen, bilfiil yürürlükte olduğunu görmekteyiz. Gelin bu yazımızda beşinci maddenin bentlerini tek tek inceleyelim:

Öncelikle belirtelim ki, beşinci maddenin ilk cümlesi “Kanunun verdiği yetkiye dayalı olmaksızın;” şeklinde başladığı için, ülkemizde Bahis ve Şans oyunları oynatmak isteyen vatandaşların ya da şirketlerin ülkemiz tarafından yasal prosedür doğrultusunda izin almaları gerekmektedir.

Maddenin a bendinde, “Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis veya şans oyunlarını oynatanlar ya da oynanmasına yer veya imkân sağlayanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” Hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca yasadışı bahis veya şans oyunlarını oynatanlar ya da oynanmasına yer veya imkân sağlayanlar için cezai yaptırım uygulanacağı öngörülmüştür.

Maddenin b bendinde, “Yurt dışında oynatılan spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarının internet yoluyla ve sair suretle erişim sağlayarak Türkiye’den oynanmasına imkân sağlayan kişiler, dört yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” Hükmü yer almaktadır. Burada ise Kanun, Ülkemizde bahis veya şans oyunu ruhsatı olmayan yabancı menşeili bahis ve şans oyunu firmalarının, internet yoluyla ve benzer yöntemlerle erişim sağlayarak ülkemizde oynanmasına imkân sağlayan kişilere cezai yaptırım uygulanacağını öngörmüştür.

Maddenin c bendi, halk arasında bilinen adıyla Banka Hesabı (IBAN) mağdurlarını ilgilendirmektedir, “Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarıyla bağlantılı olarak para nakline aracılık eden kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır” hükmü gereğince, vatandaşın banka hesabına durumundan farklı şekilde olağan dışı bir para akışı olan ya da yasadışı bahisle irtibatlandırılan ve MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) tarafından ihbar edilen vatandaşlar bu bendin failini oluşturmaktadır.

Maddenin ç bendinde ise, “Kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” Hükmü yer almaktadır. Bu hükümden anladığımız üzere, vatandaşları reklam vererek veya başka bir surette yasadışı bahse teşvik edenlerin cezalandırılacağı öngörülmüştür.

2-7258 Sayılı Kanuna Muhalefetten Yargılama Nasıl Yapılır?

Halk arasında Yasadışı Bahis Kanunu olarak bilinen bu kanun özelinde yargılamanın nasıl yapıldığını bilmek için, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Türk Ceza Kanunu hükümlerine de kısaca değinmek gereklidir.

7258 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunda görevli mahkeme genelde Asliye Ceza Mahkemeleridir. Ancak 5235 Sayılı Kanunun 12. Maddesinde belirtildiği üzere, aynı kanunun 14. Maddesi uyarınca Ağır Cezanın görev alanına giren bir durum olduğu takdirde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleri olacaktır.

Bir diğer husus olarak, makalenin idrak edilebilmesi için iddianamenin ne olduğunu anlatmamız gerekir. Devlet erkleri Yasama, Yürütme ve Yargı olmak üzere üçe ayrılırken, Yargının temel taşları ise Savunma Makamı (Avukat), İddia Makamı (Cumhuriyet Savcısı), Karar Makamı (Hâkim) olmak üzere üçe ayrılır. Bununla birlikte ceza muhakemesinde toplumun genel bilgisiyle (Sorgu ve tutukluluk değerlendirme ve benzeri istisnai durumlar hariç) duruşma salonunda yargılamanın devam etmesi durumu, Kovuşturma aşamasına geçildiğini gösterir.

İddianame dediğimiz evrak, görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen hukuki ve resmi bir belgedir; Ceza Muhakemesi Kanunu m.170’de bahsedildiği üzere, İddia Makamı olan Cumhuriyet Savcısının, kovuşturmadan önceki aşama olan soruşturma aşamasında, sanığın (o zamanki adıyla şüpheli) lehine ve aleyhine delilleri topladığı ve kamu davası açılması için yeterli şüphe ve delillerin oluştuğundan cihetle, ilgilinin mahkeme tarafından yargılanmasını (genelde iddianame ile birlikte şahsın cezalandırılması talep ve mütalaa olunur, çünkü soruşturma aşamasını yöneten Cumhuriyet Savcısı olduğu için, iddianame yerine KYOK (Halk arasındaki adıyla takipsizlik) kararı verme kudreti vardır.) istediği belgedir.

Dipnot: 7258 Sayılı Kanun kapsamındaki yargılamalar, makul sürede sonuçlandırılmak istense de görevli mahkemelerin ve yetkili savcılıkların tespitleri, dosyaların birleştirilmesi, birden çok tanığın veya sanığın olduğu durumlarda yargılamanın ceza muhakemesinin usuli işlemleri gereği nerede yapılacağı hususları belirlenirken yıllar sürebilmektedir.

Buradaki önemli hususlar ne bis in idem ilkesi, makul sürede ve adil olarak yargılanma ilkeleridir.

3-7258 Sayılı Kanuna Muhalefette Kanun Yolları Nelerdir?

 Yasadışı Bahis kanunu uyarınca ilk derece mahkemesinde ceza aldıysanız, istinaf dediğimiz Bölge Adliye Mahkemesi Kanun Yoluna başvurabilirsiniz. B bendi hariç, suçun üst sınırı beş yıldan fazla olmadığı için temyiz yani Yargıtay yasa yolu kural olarak kapalıdır. İstinaf mahkemesine başvurduğunuz zaman lehinize veya aleyhinize olarak hüküm kural olarak kesinleşir.

Ancak ceza kesinleşse bile, yani olağan kanun yolları tükense bile, haklı sebep olduğu takdirde Ceza Muhakemesi Kanunu, CMK m.308/A ve CMK m.309 vd. gibi itiraz ve başvuru yolları öngörmüştür. Bunun yanında, yargılama ile ilgili Anayasal bir ihlal olduğu takdirde AYM Bireysel Başvuru, Tazminat Komisyonu Başvurusu ve AİHM Başvurusu gibi yollar da bulunmaktadır.

4-7258 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçu Hakkında

Güncel İçtihatlar veya Emsal Kararlar nelerdir?

Özellikle 2024 yılından itibaren Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri, Yasadışı Bahis suçuyla ilgili olarak veya Banka Hesabı (IBAN) kullandırma durumlarıyla ilgili, gerek yargılamanın eksik yapılması hususlarından, gerekse de sanığın menfaat temin etmediğinden ya da suçun maddi/manevi unsurlarının oluşmamasından bahisle beraat veya bozma (İstinafın temyiz kudretine sahip olması doktrinde tartışılan bir durumdur.) kararları verebilmektedirler. Hatta aracılık için bir komisyon alınsa bile, suçun manevi unsurları oluşmadığından bahisle beraat ya da bozma kararı verildiği içtihatlar da bulunmaktadır.

Kararlara kısaca değinmek gerekirse, Yargıtay 2024 tarihli bir kararında sanığın komşusuna güvenerek banka hesabını vermesi sonucu, komşusunun suç işlemesi durumunda somut olay özelinde banka hesabını kullandıran sanığın beraatine hükmedilmesi için dosyayı bozmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 2024 tarihli bir kararında, 7258 sayılı kanuna muhalefetten yargılamanın eksik yapılmaması için, sanığın banka hesaplarıyla ilişkisi olan insanların tanık olarak dinlenmesini ve varsa olayla ilgili diğer dosyaların getirtilmesini istediği için dosyayı bozmuştur.

Yine aynı yönde, Yargıtay 2025 tarihli kararlarında 7258 sayılı kanunun suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen katılanların temyiz yetkisi bulunmadığından bahisle temyiz istemlerini reddetmiştir.

Yargıtay, 2025 tarihli bir kararında harçlığını çıkarmak için havale edilen paraları komisyon karşılığında başka şahıslara havale eden kişi hakkında beraat yönünde görüş bildirmiştir.

5-Son Olarak,

Yargılamalar mahkemelerin iş yoğunlukları sebebiyle yıllarca sürebilmektedir. 7258 sayılı kanun gibi kendi içinde özel bir kanun aleyhine yargılanan bir insan endişe duyabilir. Süreç hakkında Hukuki hak ve yükümlülüklerin doğru şekilde anlaşılabilmesi için, kendi avukatınızdan olayınıza özel görüş almanız, hatalı yargılamaların önüne geçilmesi adına önemlidir.

Bu yazı, hukuk bilimine katkı sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

Her somut olay, kendi özelinde ve koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Bu yazı, herhangi bir kişi veya kuruma yönelik hukuki görüş teşkil etmemekte olup, sadece yüklendiği tarih itibarıyla yazarın mevzuata ve içtihata dair yorumunu göstermektedir. Yazar, okuyucuyla ilgili kendisine danışılmadığı sürece hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. Kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar zaman içerisinde değişir; çünkü hukuk ve muhakeme, insanlar yaşadıkça evrilmeye mahkumdur. Adil yargılanma ve kanunlara uygun bir muhakeme olduğu sürece, mevzuatın değişmesi sizleri endişelendirmesin.

Hukuki metinler, kanaatler ve yorumlar birer anlık fotoğraf gibidir; yalnızca çekildikleri zamanın gerçekliğini yansıtırlar. Bu nedenle, bu yazıda yer alan değerlendirmelerin ileride yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle geçerliliğini yitirmesi mümkündür.

Bu yazının içeriği, bir avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz ve yazıdan kaynaklı olarak doğabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.

Mevzuat ve içtihat dışında, yazının tüm fikri hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz; izinsiz şekilde kopyalanamaz veya herhangi bir mecra ya da platformda yayınlanamaz. Türkiye Barolar Birliği ile Adana Barosu’nun hakları saklıdır.

Hukukun ışığıyla yürümek isteyen herkese açık, samimi ve dürüst bir tartışma zemini sunmak dileğiyle…

Tüm hakları saklıdır, oguzgurlek.com